Arama

MİKROENJEKSİYON

MİKROENJEKSİYON

Mikro enjeksiyon (ICSI) nedir?

Türkiye de ilk olarak 1992 yılında uygulanan bu yöntemin klasik tüp bebek uygulamalarından farkı; baba adayından alınan tek bir spermin, anne adayından alınan yumurta içine mikroskop altında yerleştirilmesidir. Şiddetli erkek kısırlığına sebep olan durumlarda, klasik yöntemle döllenme ya hiç olmamakta ya da çok düşük oranda gerçekleşmektedir. Sayıca az, şekil ve hareket bozukluğu olan spermler kendi başına yumurtayı dölleyemez. Bu yöntem sadece erkek kaynaklı kısırlıklarda değil, ileri yaş ve azalmış yumurta rezervine sahip olan anne adaylarına ait yumurtanın kalınlaşmış kabuğunun spermin içeri girişine izin vermediği durumlarda ve daha önce döllenme ile ilgili sorun yaşamış çiftlerde de çok etkili olmuştur.

Özellikle mikroenjeksiyon yöntemiyle, çok az sayıda sperm olsa döllenme sağlanabilir. Bu işlem sonrasında yumurtalar özel bir ortama alınır ve 18-20 saat sonra döllenme kontrolü yapılır.

Mikroenjeksiyon yönteminin erkek kısırlığı açısından sağladığı bunca avantaja rağmen tüp bebekte başarının temelde kadının yaşına ve yumurta kalitesine bağlı olduğunu akıldan çıkartmamak gerekir.

38 yaş üzerindeki kadınların yumurtalarında kromozom anomalisi oranı artmakta ve bunun sonucunda embriyonun implantasyon sansı azalırken, oluşan gebeliklerde düşük olma olasılığı da artmaktadır. Özellikle bu olumsuzluklar 40 yaş ve üzerindeki anne adaylarında daha sık karşımıza çıkmaktadır.

Döllenme sonrası embriyo gelişimi:

Tüp bebek tedavisinde en önemli basamaklardan biri uygun laboratuvar şartlarında embriyo gelişimini, en uygun şekilde sağlamak ve takip etmektir. Bu safhada laboratuvar çalışanlarının tecrübesi ve laboratuar koşulları büyük öneme sahiptir.

Mikroenjeksiyonun ardından,18-20 saat sonra döllenme kontrolü yapılarak, embriyonun bölünmesi takip edilir. Bölünen embriyonun hücre sayısındaki artışın gerçekleşme zamanı, hücre boyutları/sayısı ve fragmantasyon adı verilen granüllerin miktarına göre kalite sıralaması yapılır. Embriyo kalitesi azaldıkça,daha ileri günlere ulaşma ve rahme tutunma potansiyeli azalmaktadır.

Mikroenjeksiyon sonrası 5. Gün blastosist oluşmaktadır. Bu dönemde transfer yapılması embriyonun tutunma şansını dolayısıyla da gebelik olasılığının artmasını sağlar. Bu döneme ulaşan embriyolarda kalitesine göre sınıflandırılırlar.