Arama

KISIRLIK (İNFERTİLİTE) NEDİR?

KISIRLIK (İNFERTİLİTE) NEDİR?

KISIRLIK (infertilite) NEDİR?

Çiftlerin, gebeliği engelleyecek  bir önlem alınmamasına ve haftada en az 3 defa cinsel birlikteliğe rağmen 1 yıl süre ile bebek sahibi olamama durumuna kısırlık (infertilite) diyoruz. Gelişmiş ülkelerde çiftlerin % 15 kadarında kısırlık saptanmakta ve doğal yollardan gebelik elde edilememektedir.

İnfertilite primer veya sekonder olabilir.


Primer:

Çiftin hiç çocuğu yoktur ve en az 1 yıl boyunca önlem almadan, düzenli ilişkiye rağmen gebelik sağlanamamıştır.

 

Sekonder:

Çiftin çocuğu vardır, ancak tekrar arzu etmelerine rağmen gebelik oluşmaz.Ya da oluşan gebelikler düşükle ya da ölü doğumla sonuçlanır. Yine tedbirsiz ilişkiye rağmen 1 yıl boyunca gebeliğin oluşmama durumudur.

İnfertiliteye sebep olan faktörler kadına,erkeğe bazen de her ikisine de ait olabilir.Bunların yanında yapılan tüm tetkiklere rağmen çiftin bir probleminin olmadığı %15 civarında görülen sebebi bilinmeyen kısırlık * da sözkonusu olabilir.
İnfertilite  problemlerinin yaklaşık % 40'ı erkeğe ait sebeplerden dolayıdır.

 

I - Erkeğe ait nedenler:

Erkeğin ilk değerlendirmesi son derece basit bir yöntem olan semen analizi (spermiogram) olarak adlandırılan yöntem ile yapılır. Semen analizi öncesinde erkeğin 3-5 günlük bir cinsel perhiz yapması gerekmektedir. Örnek verileceği gün ayakabı boyası, parfüm, tiner gibi uçucu maddeler ile temas edilmemesi gerekmektedir. Semen örneği mümkün ise laboratuvarda herhangi bir kayganlaştırıcı kullanmadan masturbasyonla verilmelidir. 

 

Semene (meni) ait nedenler:

Semen anormallikleri genellikle yumurtalıkta (testis) sperm üretiminde problem nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Üretimdeki sorunun sebebi genellikle bilinmemekle beraber, kalıtsal veya hormonal bozukluklar, geçirilmiş enfeksiyonlar, aşırı sigara ve alkol tüketimi, stres, bazı ilaçlar, kimyasal maddeler, radyasyon ve radyoterapi sebebiyle de olabilir.

Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre semen analizinin normal olarak kabul edilebilmesi için hacminin (miktarının) en az 2 mililitre, sperm sayısının mililitrede en az 15milyon /ml olması ve spermlerin en az %50’sinin hareketli ve en az %70’inin şeklinin normal olması gerekir.

Şekil bozukluğu açısından daha detaylı bir inceleme olan ve özel boyama yöntemi ile yapılan Kruger testinde %14 ve üstü normal olarak değerlendirilir.

Semen analizinde tesbit edilebilecek anormallikler nelerdir?

  • Semende hiç sperm bulunmaması
  • Semende hücre sayınsın az olması (mililitrede 20 milyondan az)
  • Sperm hareketliliğinde azalma
  • Normal şekilli sperm sayısının az olması

 

Semenin taşınmasındaki sorunlar:

Testislerde sperm üretiminin normal olmasına rağmen, spermin taşınmasını sağlayan kanalların doğuştan veya sonradan geçirilen bir hastalık nedeniyle tıkalı olması da gebeliğin oluşununu engeller.(obstrüktif azospermi) Varikosel olarak adlandırılan damar genişlemesi (testislerden kirli kanı taşıyan toplar damarların genişlemesi ve kirli kanın testislerin yanında birikmesi) , testislerin sıcaklığını arttırarak sperm üretimi ve hareketi üzerine olumsuz etki eder.

 
 
II- Kadına ait nedenler:

Rahim kaynaklı kısırlık (uterin faktör):

Rahim içinde gebeliğin yerleşip büyüyeceği boşluğun doğumsal anormallikleri de gebelik için engel oluşturabilir.Ayrıca bazen düşük sonrası yapılan küretaj işlemi ve geçirilen enfeksiyonlar rahim duvarlarının birbirine yapışmasına ve embriyonun rahim duvarına tutunamamasına neden olurlar. Rahim filmi (Histerosalpingografi = HSG) rahim içini ve tüpleri (fallop kanallarını) değerlendirmek için kullanılan  çok önemli bir tetkiktir.

 

Tüp (fallop tüpü) kaynaklı kısırlık (tubal faktör):

Gebeliğin oluşumu için en az bir fallop tüpünün sağlıklı ve açık olması gereklidir. Fallop tüpleri yumurtayı yakalayıp tüp içine almasını ve döllenme sonrası döllenmiş yumurtanın rahim içine taşınmasını sağlayan çok hassas ve detaylı bir yapıya sahiptir. Bu yapının bozulması yumurtanın taşınmasını ve döllenme olayını engelleyebilir.

Fallop tüpüne ulaşan genital enfeksiyonlar, diğer karın içi organlardan kaynaklanan enfeksiyonlar (ör. Apandisit) veya tüpte yerleşmiş dış gebelik gibi olaylar tüplerde hasara neden olabilir. Kısır hastaların yaklaşık üçte birinde kısırlığın sebebinin tubal hasar olduğu tesbit edilmektedir. Tüplerin yapısını değerlendirmek için rahim filmi (HSG) ve/veya laparoskopi (optik bir aletle, karın açılmadan yumurtalıklar, tüpler ve rahimin değerlendirildiği ameliyat şekli) yapılabilir. Her iki tüpün hasarlı ve fonksiyon göremez durumda olduğu hastalarda tüp bebek (İn-vitro Fertilizasyon=IVF) ile gebelik elde edilebilir. 

 

Yumurtlama problemlerinden kaynaklı kısırlık (ovulatuar faktör):

Kadınların yaklaşık %25 inde düzensiz veya anormal yumurtlama olmaktadır. Kadının adet düzeni yumurtalıkların bu  fonksiyonunuyla ilgili bilgi verbilir.

Basal vücut ısısı takibi, idrarda luteinize edici hormon (LH) ve kanda progesteron hormonu tesbiti, rahim içi adet tabakasının incelenmesi (endometrial biopsi) ve ultrasonografi ile yumurtlamanın takibi gibi yöntemler ile hastanın yumurtlamasının olup olmadığı tesbit edilebilir.

Endometriozis: 

Endometriozis, normalde sadece rahim içinde bulunan ve adetle atılan tabakanın, rahim dışında bulunması ile ortaya çıkar ve adet kanaması dönemlerinde bu bölgelerde de kanama olduğu için şiddetli ağrı ve bu kanamanın sebep olduğu hasar nedeniyle zaman zaman kasık ağrısı ve cinsel ilişki sırasında ağrı oluşabilir. Endometrium dokusunun yumurtalıkta kist oluşturduğu hastalarda kist içine kanama sonucunda biriken kan zamanla çikolataya benzer hal alır ve bu “çikolata kisti”olarak adlandırılır. Bu kistler 4-5 cm e ulaştığında  operasyon gerektirebilir. Bu hastalık ayrıca karın içinde yapışıklıklar oluşturarak tüplerin tıkanmasına  ve infertiliteye sebep olabilir.

 

İnfertilite değerlendirmelerinde kullanılan Testler:

FSH, LH, E2, Prolaktin, Serbest T4, TSH, Serbest Testosteron, 17-OH Progesteron, DHEA-S04, Androstenedion; Serolojik Testler: Hbs Ag, Anti-Hbs, Anti-HCV, Anti-HIV I+II, Rubella IgG, Rubella IgM, Toxo IgG, Toxo IgM ve Hematolojik Testler: Kan grubu ve tam kan sayımı'dır.

TSH ve serbest T4 değerlerinin belirlenmesi ile tiroid bezinin fonksiyonunu gösterir.Süt hormonu diye bilinen (prolaktin) hormonun seviyesi saptanır. Bu hormonların patolojik düzeylerinin infertilite ile ilişkisi değerlendirilerek tedavisi yoluna gidilir. Bunlara ek olarak üreme sistemi üzerinde etkisi bulunan hormonlar (DHEA, androstenedion, l7hidroksiprogesteron, serbest testosteron) incelemeye tabi tutulur. Değerlendirmelerde bir gebelik için hazırlık yapıldığından, gebeliği kötü yönde etklileyebilecek bazı viral hastalıkların önceden tanımlanması veya bağışıklığın belirlenmesi amacı ile kan tahlillerine B ve C tipi hepatit (sarılık) virusu, AIDS (HIV) ve kızamıkçık virusu (rubella) incelemeleri eklenmektedir. Bunlara ek olarak kan sayımı ile kansızlık (anemi) yönünden araştırma yapılır.