STRES BEBEK SAHİBİ OLMANIZI GÜÇLEŞTİRİR Mİ? İŞTE STRESİN ETKİLİ OLABİLDİĞİNİ GÖSTEREN ALTI İŞARET…
- 21/06/2018 23:22 |
- 0 yorum
Stres, adet döngüsünü bozabilir, seks yaşantınızı etkileyebilir ve duygusal problemlere yol açabilir.
Beyniniz rahatlayıp, gevşediğinde bedeninize “gebelik için her şey yolunda” sinyalleri yollar.
Oysa bebek sahibi olma kararı alan çiftlerde bu istek hayatlarına hükmetmeye başlar.
Çocuk sahibi olmaya karar veren pek çok çift çoğu kez farkında olmadan büyük bir stres altına girer. Öyle ki doktor kontrolünden geçmelerine ve her şeyin yolunda olduğunu bilmelerine rağmen birkaç ay sonunda gebelik olmazsa büyük bir panik yaşamaya başlarlar. Bu gerginlik ve stres özellikle IVF tedavisi öncesinde en üst düzeye ulaşır. Öyleki çiftler tedavi ile en önemli ayrıntıları bile unutabilir hatta önemli hatalar yapabilir.
Stres eğer makul düzeydeyse performansı artırır ve amaca fokuslanmamızı sağlar. Ama aşırı düzeyde ve uzun süre devam eden strese, vücudumuzun yanıtı : “savaş ya da kaç” tepkisidir. Bu da böbreküstü bezlerinden kortisol (stres hormonu) ve adrenalin salınmasına sebep olur.
Gittikçe artan şekilde yoğunlaşan iş hayatı, bir yerden bir yere ulaşma koşuşturması ve uykusuzluk, bedenin yakıtını tüketir ve bedenin hormonal dengesini bozar.
Buna uzamış infertilite süresi de eklenirse artık bir fırtınanın göbeğinde kalmış sayılırsınız.
“Savaş veya kaç” yanıtının tersi olan yanıt “besle ya da doğur” ya da “dinlen ya da sindir”dir. Bu bedenimize her şeyin yolunda olduğu ve gebelik için uygun olduğu mesajını verir.
Yapılan çalışmalar stres seviyesi arttıkça doğal yollardan gebelik olasılığının azaldığını göstermektedir. Son dönem çalışmalarından biri, 501 çifti 12 aydan uzun süre incelemiş ve yüksek stres seviyesinin üreme kapasitesini %29 oranında azalttığını göstermiştir.
Araştırmalar aynı zamanda kısırlık konusuna aşırı takıntılı olan çiftlerin daha mutsuz ve daha az sosyal olduğunu, cinsel isteksizliği daha yoğun yaşadıklarını da göstermiştir.
İnfertilite süresi uzadıkça stres seviyesi de yükselmektedir. İşte üremenizi etkileyecek düzeyde stresli olduğunu gösteren 6 işaret:
- Çocuk yapma konusu gitgide sizde takıntı haline gelmeye başladı: Genellikle doğru tanı konmamasının, yetersiz bilginin ve kötü iletişimin bir sonucudur. Bu da çiftlerin kendi kendilerine araştırma yapmasına ve bunalmasına neden olur. Konuya hakim olmadan okunan çelişkili bilgiler sadece stresi artırır. Yanıtı ararken kolayca takıntılı hale gelirsiniz.
- Sex yaşantınız eskisi gibi değil: Stress sex hayatınızı ve cinsel isteğinizi etkiler. Bebek yapmak için seks yapmak doğallığınızı bozar ve keyif almanızı engeller. Zamanı ayarlama zorunluluğu, çifti baskı altında hissettirir.
- Duygusal dalgalanmalardan şikayetçisiniz: Depresyon ve karakter değişiklikleri sık olarak görülebilir. Birçok çift için yolunda giden ilişki ve sorunsuz bir hayat biter tek amaç çocuk sahibi olmak haline dönüşür.
- Ailenizden, arkadaşlarınızdan ve meslektaşlarınızdan uzaklaştınız: Eğer çocuk sahibi olmak için uğraşırken kendinizi değersiz ve yetersiz hissediyor, duygusal dalgalanmalar yaşıyorsanız kolayca çevrenizden uzaklaşabilirsiniz. Kimden destek alacağınızı ve kime güveneceğini bilmek zor olabilir. Bu ruh haliyle pek çok çift aile ve arkadaşlarını duyarsız bulur ve destek olmamakla suçlar. Bu da sosyal ortamlardan ve çevrelerinden daha da uzaklaşmalarına neden olur.
- Adet düzensizlikleri başladı: Stres adet döngüsünü bozar. Pek çok kadın çocuk sahibi olma kararından sonra adet düzeninin bozulduğunu ifade eder. Hatta adet tümüyle kesilebilir.
- Kıskanç ve mutsuz biri oldunuz: Çocuk sahibi olmaya çalışan pek çok kadın hayattan artık zevk almadıklarını ifade etmiştir. Kolayca gebe kalan başka kadınları kıskanmak sonrasında utanma ve suçluluk duygusunu getirir. Tabii ki böyle haberlerin mutluluğuna ortak olabilmek zordur hele duyarsızca ilan edilirse…
Nasıl üstesinden gelelim?
Gerçekçi olun
Gebeliği hayatınızın odağı haline getirmeyin, başka konulara konsantre olun.
Destek almaktan kaçmayın.
Keyif almak için seks yapın.
Kendi doğrularınızı bulun
Asla kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayın.